SözKeşfet
Menü
Şarkı Sözleri 22 May 2025 0 kez görüntülendi

Bulutsuzluk Özlemi Sıcaktı Şarkı Sözleri

Sıcaktı
Sıcak
Sapı kanlı, demiri kör bir bıçaktı
Sıcak
Sıcaktı
Bulutlar doluydular
Bulutlar boşanacak
Boşanacaktı
O, kımıldanmadan baktı
Kayalardan
İki gözü iki kartal gibi indi ovaya
Or′da en yumuşak, en sert
En tutumlu, en cömert
En seven
En büyük
En güzel kadın
Toprak
Ner'deyse doğuracak, doğuracaktı
Sıcaktı
Baktı Karaburun dağlarından o
Baktı bu toprağın sonundaki ufka
Çatarak kaşlarını
Kırlarda çocuk başlarını
Kanlı gelincikler gibi koparıp
Çırılçıplak çığlıkları sürükleyip peşinde
Beş tuğlu bir yangın geliyordu karşıdan ufku sarıp
Bu gelen Şehzade Murat′tı
Hükmü hümayun sadır olmuştu ki
Şehzade Murat'ın İsmine
Aydın eline varıp
Bedreddin halifesi Mustafa'nın başına ine
Sıcaktı
Bedreddin halifesi mülhid Mustafa baktı
Baktı köylü Mustafa
Baktı korkmadan
Kızmadan
Gülmeden
Baktı dimdik, dosdoğru kayalardan
Baktı o
Or′da en yumuşak, en sert
En tutumlu, en cömert
En seven
En büyük, en güzel kadın
Toprak
Ner′deyse doğuracak, doğuracaktı
Sıcaktı
Baktı Bedreddin yiğitleri
Kayalardan ufka baktılar
Gitgide yaklaşıyordu bu toprağın sonu
Fermanlı bir ölüm kuşunun kanatlarıyla
Oysaki onlar bu toprağı
Bu kayalardan bakanlar, onu
Üzümü, inciri, narı
Tüyleri baldan sarı
Sütleri baldan koyu davarları
İnce belli, aslan yeleli atlarıyla
Duvarsız ve sınırsız
Bir kardeş sofrası gibi açmışlardır
Sıcaktı
Baktı Bedreddin yiğitleri
Baktılar ufka
En yumuşak, en sert
En tutumlu, en cömert
En seven
En büyük, en güzel kadın
Toprak
Ner'deyse doğuracak, doğuracaktı
Sıcaktı
Bulutlar doluydular
Ner′deyse tatlı bir söz gibi
İlk damla düşecekti yere
Birdenbire kayalardan dökülür, gökten yağar, yerden biter gibi
Bu toprağın verdiği en son eser gibi
Bedreddin yiğitleri şehzade ordusunun karşısına çıktılar
Dikişsiz ak libaslı
Baş açık yalnayak
Ve yalın kılıçtılar
Mübalağa cenk oldu
Aydının Türk köylüleri
Sakızlı Rum gemiciler
Yahudi esnafları
On bin mülhid yoldaşı
Börklüce Mustafa'nın
Börklüce Mustafa′nın
Düşman ormanına on bin balta gibi daldı
Bayrakları al, yeşil
Kalkanları kakma
Tolgası tunç, saflar pare pare edildi ama
Boşanan yağmur içinde gün inerken akşama
On binler iki bin kaldı